Mouse İle Üzerine Geliniz

Mouse İle Üzerine Geliniz -----))--@

5 Ocak 2011 Çarşamba

Efendimize Mektup ...

Selamun Aleyküm Ey Sevgili...
Kokunu asırlar ötesinde duymak isteyen ümmetinden sadece biriyim, üstelik günaha bulanmış ellerimle, gözlerimle ve kalbimle seni isteyecek kadar da cesareti kendimde bulabiliyorum.

Haddimi aşıyorum bunu biliyorum, günaha batmış olsada varlığım, varlığın her şeye ümit kaynağım! 
Salavatlarca yanına varmaktır muradım,  secdelerce sana yol almaktır...

Can Ahmedimmm efendimmm dayanağımm...
Huzurda Rabb'e illa ümmetim dedin. Ya Rasul bu acizede ümmetim der misin, yer verir misin sancağının altında ? 

Ya Rabb! Onu ateşe atma, o benim ümmetimdendir der misin ?
Senden ondört asır sonra sensizlikle taşıyamıyorum bu yükü ben, ağırlığında eziliyorum!...
Ben, Seni(s.a.v) yaşayamıyorum sevgili, sünnetlerini hayatın boş işlerinde oyalanırken unutuyor yapmıyorum.
Bunu unuttuğumu bile unutuyorum Ya Rasulll!...
Sen yetimleri çok severdin Ya Nebii...
Kaç yetim gördü de bu gözler, ellerim kaçının başında gezindi bilmiyorum!
Komşusu açken tok gezmeyen, karnına taşlar bağlarken sen.
Ben karnım tokken aç olana değil ekmek, komşuma selamı bile veremiyorum Ey Rasul!...
Şimdi bunları sana boynum bükük içim buruk yazıyorum...
Ama Ya Rasul!
Sen kilometrelerce uzaklardasın benden, yüreğimin başkenti olmuş o mübarek şehirdesin...
Kokunu taşıyan rüzgarlar ne kadar şanslı ey sevgili,
Senden(s.a.v) bir iz taşımanın sevincini kimbilir nasıl yaşıyordur!
Estikçe buram buram seninle sarıyordur her yanı o eşsiz sevgiler...
Göğünde süzülen güvercinler, seni gören gözlerle nasıl aşkla kanat çırpıyordur kimbilir...
Uhud dönüşü savaşta ölen sahabenin çocuğu bilir en çok,
senin baban ben olayım dediğin yetim kalan kız var ya,
en iyi o bilir senin her yaraya nasıl merhem olduğunu...
Seni en iyi Asr-ı Saadet zamanında gören gözler bilir sultanım...
Ben bilemem, senin nazarınla karşılaşınca duracak gibi kendinden geçen kalbi.
Ben bilemem, yüzünde hasır izini gören gözlerin akıttığı yaşın nasıl izler bıraktığını...
Hira'da ağ yapan örümceğin ağlarının sevincini bilemem ben,
yuva kuran güvercinin sevincini bilemem...
Ben sevinç nedir bilemem ey sevgili, ben sensiz olan sevinçlerle gülemem!
Sonra sevgili...
Mekke’den Medine’ye hicret eden muhacir bilir hüznün anlamını.
Taif'teki taşlar bilir hüzün neymiş...
Ebva’dan geçerken gözlerin dolmuştu ya hani, annenin sana olan şefkati aklına gelmişti de ağlamıştın ya...
İşte en iyi Ebva köyü bilir hüzün neymiş. Ben bilemem ki!...

Ey Rasulll! Sen ne dediysen ben duymamış gibi hareket ettim,
ateşe gitme dedin ben ateşleri kendim yaktım...
Ya Rasul! Sen yanmasın ateşte kimse diye dinimizi tebliğ ederken Taif'te, taşlarla karşılanmıştın ya…
Senden ondört asır sonra ben, kanının aktığını bile bile bugün ki kolaylıklarla bile yaşayamıyorum.
Utanıyorum Ya Rasul!!! Ümmetinim demeye utanıyorum ben...
Nasip olur mu bilmiyorum ama huzuruna gelip anlatmayı istiyorum bunları sana.
Ama utanıyor haya ediyorum huzurunda olmayı hayal bile etmeye.
Sonra sözlerin geliyor sevgili aklıma, karanlıkları parçalayan ay gibi... 
Aydıklıklarla doluyorum. Sensiz olmadığını anlıyorum!
Olmuyor efendim, senden başka hiçbir şey ruhumun fırtınalarını dindirmeye yetmiyor.
Adını anmak bile baharları müjdeliyor yüreğimin kışlarına...
Sevmek neymiş anlıyorum efendim, seni andığımda!
Sevgiyi verecek sevgili, senden başkası olmuyor nazarımda.
Seni Mekke gibi özlüyorum ben, Medine’ye hicretin geliyor aklıma...
Nasıl dayanmış bu ayrılığa ?
Ravza’nın önünde boynum bükük senden Özür dilemek istiyorum, ferman buyur sultanım geleyim yanına bende... Kokunu nefes nefes canıma katayım... Yaşlara boğulayım...
Sadece bakayım Ravzana bir defa... Ebubekr ine(ra) selam edeyim...
Seni asırlar sonrasında ashabının aşkıyla bakan gözlerle göreyim bir defa...
Sen Mirac a çıktın ya sultanım... Bende huzurunda boynumu büküp ağlarken yüreğim kapında...
Mirac ım olsun benimde Ey Sevgili yanı başına geldiğimde aşk dolu bir kalp ile ten kafesinden çıkarıp canı sahibine teslim etmek...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder