Mouse İle Üzerine Geliniz

Mouse İle Üzerine Geliniz -----))--@

4 Ocak 2011 Salı

" Ben dua edeceğim, sen de çok secde ile bana yardım et! "

Yazımıza başlık olarak aldığımız cümle Efendimiz (sas)'in dua isteyen sahabisine verdiği cevabıdır. Olay şöyle cereyan eder:


Gece gündüz Efendimiz (sas)'in hizmetinden ayrılmayan bu aziz insan, Cennet'te de kendisi ile birlikte olması için dua etmesini ister. Efendimiz de, istediği bu duanın kabulü için çok secde ile kendisine yardımcı olması gerektiğini hatırlatarak şöyle der:

-Ben senin isteğinin gerçekleşmesi için dua edeceğim; ancak sen de yapacağım duanın kabulü için çok secde ile bana yardımcı ol!..

Ben bugün bu olayı, isteklerinin gerçekleşmesi için dua isteyenlerin dikkatlerine arz etmek istiyorum.

-Sınavlarda başarılı olmamız için dua eder misiniz? Yahut da şu işimin şöyle sonuçlanmasına duanızı istiyorum.. diyen halis insanlara ben de aynı gerçeği hatırlatarak diyorum ki:

-Ben sizlere dua edeceğim, ama sizler de üzerinize düşeni yaparak duamın kabulüne yardımcı olmanız şartıyla.

Çünkü dua isteyenler kendi üzerlerine düşeni yapmadan dua isterlerse, bu duanın kabul olacağında şüphe vardır. Nitekim Efendimiz (sas) de çok sevdiği sahabisine aynı gerçeği hatırlatıyor:

-Ben sana dua edeceğim, ama sen de çok secde ile bana yardımcı ol!

Sınav önceleri kendi üzerine düşen çalışmayı yapmayıp derslerini ihmal eden öğrencinin istediği başarı duasının kabulünde şüphe vardır. Çünkü kendi üzerine düşeni yapmayıp ihmal etmiş, istediği duanın kabul şartını kendisi yerine getirmemiş, duanın kabulü için yardımcı olmamıştır. Önce fiili, sonra da kavli dua. Fiili duasında ihmal göstermiştir. Tek kanatlı dua yerine uçamaz...

Bu gerçek, hayatın her tarafında böyledir. Kul önce kendi görevini yerine getirerek fiili duasını yapacak, sonra da kavli duaya yönelecektir ki, duanın kabul şartları yerine gelmiş olsun... Bu konuda manidar bir olayı daha arz edeyim bu vesile ile...

Yasli bir kadinin devesi yakalandigi uyuz hastaligindan bir turlu kurtulamiyor. Bir ara kadin durumu Efendimiz'e arz ederek diyor ki:

-Ben, gunlerdir dua ediyorum devem iyilesmiyor, duam kabul olmuyor...

Efendimiz (sas) kendi onceki fiili duayi ihmal eden bu yasli kadina:

- Sen duana biraz katran kat, katran! diyor.

Kadin bunun ne demek oldugunu sorar yakinlarina. Biri soyle aciklar durumu.

-Sen kendine dusen fiili duani yapmiyor, sadece kavli, sozlu dua ile yetiniyorsun. Bu yuzden duan kabul olmuyor... Once deveni katranla iyice bir ilaclayacaksin. Kendi uzerine duseni fiili duani yapacaksin. Bundan sonra kavli (sozlu) duaya yoneleceksin...

Gercekten de kadin uyuz devesinin her tarafina katran surer, iyice bir ilaclar, kendi uzerine dusen fiili duasini yapar. Bundan sonra da kavli duasina devam eder... Ertesi gunu devesinin sivilceleri dokulmeye baslar, duasinin kabul sarti yerine gelince isteginin de yerine geldigi gorulur. Demek ki duanin kabul sarti once fiili, arkasindan da kavli dua. Yani once, olanca gayret ve azmiyle ders çalışmak, derslerine yoğunlaşmak...

Buyuk veli Beyazid-i Bistami'den israrla dua isterler... O da ellerini kaldirip der ki:

-Rabbim, ver su masum kullarinin isteklerini de araya sokmaya mecbur kalmasinlar su Bayezid-i bicareyi!.. Biz de benzeri bir dua ile diyoruz ki:

-Duanın kabul şartlarını kendiniz önce fiilen yerine getirin de, (araya başkalarını koymaya muhtaç olmadan) Rabbimiz kabul buyursun dualarınızı!..

Ahmed Şahin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder